10 Mart 2013 Pazar

Girişimcilik Kaç Para İster?

Son zamanlarda çevremdeki dostlarımla etmiş olduğum birkaç sohbetten aldığım ilhamla sizlere girişimciliğin sermaye tarafıyla ilgili bir yazı yazmaya karar verdim. Bu gibi konuşmalar hep olur zaten fakat son zamanlarda şunu fark ettim; içten içe ben de ‘onlar haklı galiba’ der gibi oldum. Bunun sebebinin son birkaç girişimimin olumlu sonuçlanmamış olmasından kaynaklandığını fark ettim. Anladım ki, insan bir şeyi başaramayınca veya bir şeyi başarmak için gerekli girişimi yapma cesaretini göstermeyince kendine haklı nedenler bulmak istiyor ve bunu bulmak hiçte zor olmuyor. O yüzden bu konuda önce kendime, sonra da sizlere bir şeyler katabilme umuduyla yazmaya karar verdim.
İnsanların çok az bir kısmı geçim sıkıntısı çekmeden ferah içerisinde yaşar. Ve yine çok az insan içerisinde yaşama azmini ve sevincini barındırır. Belediye otobüslerine her bindiğimde yığınla hayattan bezmiş, umutsuz bakışlar görüyorum. Hepsinin bulunduğu durum için bir bahanesi mutlaka vardır. Çok az insan kendindeki eksikliği fark eder veya kabul eder. Çünkü bu zordur ve kendinle savaşmayı gerektirir. Ve en zoru kendinle savaşmaktır, daha da zoru kendini yenmektir. Dış etkenleri suçlamak, onları bulunduğu durum için bir neden olarak göstermek çok kolaydır ve aslında daha da kötüsü hiçbir şey yapmamak için iyi bir dayanaktır.
girisimcilik ve paraÜlkemizde ilginç bir şey gözlemliyorum; İnsanlar, inanılmaz fikirlere sahipler ve çok zekice fikirler üretebiliyorlar. Kiminle sohbet etsem kendi işini kurmayı istiyor, çok güzel fikirlere sahip insanlarla da tanışıyorum. İşin kötü tarafı sohbetin sonu genelde ‘ama iyi miktarda sermaye’ lazım gibi bir sonuca bağlanıyor. Gerçekten doğru olabilir, gerçekten o iş fikri çok sermaye gerektirebilir. Fakat benim yanlış bulduğum mesele şu ki, biz bunu sermayesiz olmayacağını veya sermaye bulamayacağımızı düşünerek beynin bu konudaki çalışmasını tamamen durduruyoruz. Çözüm aramalıyız, her zaman ‘olmaz’ ile biten cümleler yerine ‘nasıl’ ile başlayan sorular sormalıyız. O zaman beyin ’yol bul’maya, bulamazsa ‘yol aç’maya odaklanacaktır. Şimdi bilinen girişimcilik yollarından bahsetmek istiyorum.
Melek yatırımcılık diye bir kavram var, bu kavram dünyada çok yaygın ve Türkiye’de de son zamanlar yaygınlaşmaya başladı. Bu olayın mantığı şöyle ki, bir iş fikri sahibi(girişimci) var, bir de sermaye sahibi(yatırımcı); bu iki güç birleşip iş fikri hayata geçiriliyor ve burada bir ortaklık oluşuyor. Yatırımı yapan, aktif bir oluşuma yatırım yaptığı için, girişimci ise iş fikrini hayata geçirdiği için mutlu oluyor. Tabi ki her girişim olumlu sonuçlanmıyor fakat akıllı bir yatırımcı için zekice tasarlanan bir iş fikri diğer yatırım kollarına göre her zaman daha karlı olduğu için tercih ediliyor. Yatırımcılar genelde sermayenin yanında kendi potansiyel ve deneyimlerini de projeye dâhil ederek büyük katkılarda bulunabiliyor. Bu konuda internette ilgili aramaları yaparak daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Son yıllarda KOSGEB’de girişimciler için birçok aktivite ve destekte bulunmaya başladı, destek verdiği alanlar ve miktarlar kısıtlı olsa da değerlendirebilecek bir yol olduğunu düşünüyorum.
Şimdi gelelim asıl değinmek istediğim ve benim de uzmanlık alanım olan İnternet Girişimciliğine. İnternet, genç girişimciler için bulunmaz bir nimet ve gerçekten değerlendirilmesi gereken bir alan. İnternet sektöründe insanlara değer katan projeleri incelediğimizde neredeyse yarısından fazlasının çok cüzi sermayelerle başlatıldığını görüyoruz. İnternet sektörünün şu andaki liderlerinden olan Google, Facebook ve Youtube gibi projelere baktığımızda, basit fikirlerin küçük girişimlerinden meydana geldiğini görüyoruz. Bu bize ilham vermeli. Tabi ki internette yer edinmiş her proje küçük sermayelerin ürünü değil fakat internet diğer sektörlere nazaran çok daha az sermaye gerektiren bir alan ve sırf bu yüzden teknolojiyi takip eden yatırımcılarında gözdesi. Açıkçası bu alanda birçok girişimde başarısızlıkla sonuçlanabiliyor, bunun birçok nedeni olabilir. Fakat adı üstünde girişimden bahsediyoruz. Her girişim başarıyla sonuçlanmayabilir. Fakat inanıyorum ki vazgeçmeyen her girişimci mutlak başarıya ulaşacaktır. Kısıtlı sermaye ile başlanan internet girişimleri çok sabır ve zaman gerektirebiliyor. Bazen de çok değişik ve ilgi çekici olduğundan hızlı da yaygınlaşabiliyor. Uzun lafın kısası, eğer girişimci ruhu taşıyor iseniz, sermayeniz olsa da olmasa da bu alanı iyi değerlendirmeye bakın. Bu sektörü öğrenmek ve araştırmak isteyin, internette bol miktarda rehber kaynak bulacağınıza garanti veriyorum. Yeter ki isteyin..
Ve son olarak küçük sermayelerin ve büyük çabaların sonucunda inanılmaz yerlere ulaşabileceğiniz Network Marketing iş modelini de incelemenizi tavsiye ederim. Bu iş modelini kötüye kullanan birçok insan ve şirket olduğundan önyargılara maruzda kalsa, siz tarafsız bir gözle inceleyin ve neler yapabileceğinizi görün istiyorum.
Sonuç olarak ‘girişim’ para isteyebilir veya istemeyebilir ama şunu iyi bilmek gerekir ki ‘girişimcilik’ para istemez;inanç ister, cesaret ister, ter ister ter..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder